Stoacıların YAPMADIĞI 11 Şey
Modern yaşamın karmaşa ile dolu koridorlarında, antik Stoacı felsefe, sükunet ve bilgelik yönünde bir ışık huzmesi gibi parlamaktadır. Seneca, Marcus Aurelius ve Epiktetos gibi aydınların öğretilerinde kök salan Stoacılık, erdemli, dirençli ve iç huzuru dolu bir yaşam sürmek için zamansız bir rehber sunar. Kişisel zorluklardan küresel belirsizliklere kadar günlük varoluşumuzun karmaşıklıkları içinde yol alırken, Stoacı ilkeler, modernitenin durmaksızın akıp giden gelgitleri arasında daha dengeli ve düşünceli bir yaşam tarzına ulaşmak için sabit bir pusula görevi görür. Bu makale, Stoacılığın temel ilkelerine derinlemesine bir bakış atarak, modern yaşamın getirdiği zorluklarla uyumlu ve tatmin edici bir varoluşa ulaşmak için Stoacıların kaçındığı 11 temel uygulamayı keşfeder.
1. Hayali sıkıntılar çekme
Seneca şöyle demişti: “Gerçekte olduğumuzdan, hayal gücümüzde daha çok acı çekeriz.”
Marcus Aurelius kendine hatırlatıyordu: “Hayatın bütünü tarafından hayal gücünün ezilmesine izin verme.”
Şu an’a odaklan. Önünde olup olmayabilecek olumsuzluklar hakkında düşünme.
2. Her zaman bir fikrin olmasın
Marcus Aurelius, bir fikrin olmamasının mümkün olduğunu söylemişti. Her şey senin tarafından yargılanmayı beklemiyor.
Unutma: “Hiçbir fikre sahip olmama seçeneğine her zaman sahipsin.”
3. Şikayet ederken duyulma
Şikayet etmek sizi nereye götürür? Hiçbir yere, negatif bir zihin durumundan başka.
Marcus’un yaşadığı kurallardan birini takip et: “Şikayet ederken duyulma… Kendine bile.”
4. Sadece işle meşgul olma
Marcus Aurelius İmparator’du. Milyonlar ona bağlıydı. Yine de, kendine “sadece işle meşgul olmamak” gerektiğini hatırlatıyordu.
Seneca bir arkadaşına hatırlatmıştı, “Zihne dinlenme verilmeli. İyi bir mola sonrasında daha iyi ve daha keskin bir şekilde yükselecektir.”
5. Sonuçlara odaklanma
Sonuçlara odaklanmak, bunalmış ve mutsuz hissetmek için bir reçetedir.
Bunun yerine: Marcus Aurelius yazmıştı, “Her dakikanı, önündeki işi hassas ve gerçek ciddiyetle, şefkatle, isteyerek, adaletle yapmaya yoğunlaş.”
6. Başkalarına karşı sert olma
Standartların senin için. Kendi disiplinin bu. Marcus Aurelius’un kuralı “başkalarına karşı hoşgörülü olmak ve kendine karşı sert olmaktı.”
Stoacılar, Konfüçyüs’ün sözünü beğenirdi: “Büyük bir adam kendine karşı serttir; küçük bir adam başkalarına karşı serttir.”
7. Onay için dışarıya bakma
Epiktetos şöyle demişti: “Dışarıdan onay aramaya meyilli olduğunuzda, bütünlüğünüzü zayıflattığınızı fark edin. Bir tanığa ihtiyacınız varsa, kendi tanığınız olun.”
8. Kaybedenlerle birlikte olma
Eski bir atasözü: “Topal bir adamla birlikte yaşarsan, topallamayı öğrenirsin.”
En çok zaman geçirdiğimiz insanlara benzeriz. Epiktetos, “sizi yükselten insanlarla sadece birlikte olmanın” önemli olduğunu söylemişti, “onların varlığı en iyinizi ortaya çıkarır.”
9. Başkalarının fikirlerini önemseme
Marcus Aurelius yazmıştı: “Her zaman kendimizi başkalarından daha çok sevmemiz ama onların fikirlerini kendi fikrimizden daha çok önemsememiz beni şaşırtmaktan vazgeçmiyor.”
Stoacılar sadece kontrol edebildikleri şeylerle ilgilenirler. Başkalarının fikirleri kontrolümüz altında değildir.
10. Her şeyi bilen olma
Epiktetos bize hatırlatır: “Zaten bildiğinizi düşündüğünüz şeyleri öğrenmek imkansızdır.”
Ego düşmandır. Bizi körleştirir. Bizi dağıtır. Öğrenmemizi engeller. Ne kadar az her şeyi bilen olursak, o kadar açık fikirli oluruz. O kadar bilge oluruz.
11. Aptal olma
Seneca şöyle yazmıştı: “Aptal, diğer tüm kusurlarının yanı sıra, her zaman yaşamaya hazırlanıyordur.”
İşleri ertelemeyi bırak. Ertelemeyi bırak. Epiktetos, kendinden en iyisini talep etmeyi beklemeyi bırak demişti. Gelecek belirsiz. Hemen yaşa.
Kendinden en iyisini talep etmeye hazır mısın?
Yeni yıl ile yenilenmeye karar ver. Kendine meydan oku!
Bekleme. Yaşa, öğren…
Nil Taşkın