Önce Bir Medeniyet Yaratacaksın, Sonra O Medeniyet Barbarlar Tarafından Tehdit Altında Olacak…

Önce Bir Medeniyet Yaratacaksın, Sonra O Medeniyet Barbarlar Tarafından Tehdit Altında Olacak…

Image: Pixabay/@Leonhard_Niederwimmer. CCO

Arkadaşım anlıyorum sen bozuluyorsun, neden 10 Ekim’de 126 Türk Ankara’nın göbeğinde IŞİD tarafından öldürüldüğünde dünyada aynı gümbürtü kopmadı diye, anlıyorum üzüntünü ama bunun hatasını batıda veya dünyada değil, kendinde arayacaksın. Öncelikle, Batı medeniyet demek, medeniyetin beşiği demek, bu varolan ve tüm dünyanın özenip, örnek aldığı, bazılarımızın ulaşmaya çalıştığı medeniyet seviyesi için uzun bir mücadele vermişler… Şimdi yarattıkları ürünlerden hep birlikte faydalanıyoruz ama maalesef cahil kesimler bunların farkında bile değil, hayali düşmanlar yaratmakla meşguller onlar. Batının uğradığı her saldırı medeniyete ve insanlığa saldırı demek, sana yapılan saldırı ile aynı anlama gelmiyor anlayacağın…

Orta Doğu’da olan patlama, katliam ve ölümler nasıl aynı tepkiyi alsın! Bunlar Orta Doğu’nun olağan halleri olarak görülüyor çünkü. Huzurlu geçirdiğimiz bir yılımız var mı bu coğrafyada.. ben doğdum doğalı, İsrail, Filistin, İran, Irak, Lübnan, Libya bilmem ne daimi savaş halinde… her gün her gün patlama ve ölümlerin olduğu bir coğrafya…

“Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket, devamlı bir istikameti korudu.
Biz daima doğudan batıya doğru yürüdük.”

– M. Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923 Fransız Muhabir Maurice Pernot’ya Demeç

Bundan 13 yıl öncesine kadar öyle ya da böyle “Yurtta Barış, Dünyada Barış” demiş, dünya standartlarında medeniyeti hedeflemiş, laik bir ülke yaratmış Atatürk‘ün yolundan sapmış olsak da çok uzaklaşmamıştık, neşeli bir Akdeniz ülkesi olarak yolumuza devam ediyorduk.. ama kendinizi kandırmayın, daha 10 gün önce oylarınızla desteklediğiniz hükümet İslam’ı referans alan bir hükümettir. Bizi Orta Doğu bataklığının parçası yapan da bizzatihi desteklediğiniz hükümetinizdir!

Önce bir medeniyet yaratacaksın, sonra o medeniyet barbarlar tarafından tehdit altında olacak.. işte o zaman sen de aynı üzüntü ve tepkileri tüm dünyadan alırsın. O güne kadar boşuna beklentiye girme ve ezik hissetme! Mücadele, ne kadar ekmek o kadar köfte!

Ben istemez miyim, yeryüzündeki en şahane medeniyeti, en şahane yaşama kültürünü biz yarattık, bakın o nedenle tüm dünya vatandaşları Türk pasaportu almak için birbirleriyle yarışıyorlar demek… Yorum değil, tespit yapıyorum sadece, bunlar aleni gerçekler…

OKU:  Bölünerek Kaybetmek ve Hayal Kırıklıkları

Suriyeli göçmenlerin hikayeleri hiç mi gözünüze çarpmadı… Geçenlerde yine birini gördüm.. Türkiye üzerinden İngiltere’ye nasıl ulaştığını anlatıyordu… Hikayenin sonunda, “neyseki şimdi İngiltere’deyim ve güvendeyim, dünyanın en mükemmel ülkesindeyim” diyordu! “Türkiye’de yaşamaktansa yolda ölmek daha iyi” diyen Suriyeliyi hatırladınız mı peki?

Uçak kazalarında ölenlerin yakınlarına genelde ve duruma göre bir tazminat verilir, biliyorsunuzdur… Bu tazminatlarda her kazazedenin ailesinin eşit ödeme almadığını ise bilmiyorsunuz belki de… Bu tazminatlar genellikle, suçlanan ülke ve vatandaşı olduğunuz ülkenin kanunları yanısıra kazazedenin dünyadaki maddi değeri öngörülerek ödenir! Yani, aynı kazada hayatını kaybetmiş iki kazazededen yüksek cirolu bir holdingin CEO’su ile bir öğretmen, bir avukat ya da bir ev hanımı aynı tazminatı almaz!

Siz ne zaman ki, çevrenizde hayatını kaybeden herkese aynı şekilde üzülür, tepki verirseniz, dünya vatandaşlarından da her ülke insanının ölmesine aynı acıyla ve tepkiyle üzülmelerini bekleyebilirsiniz… Üzüntü duyma derecesi, yakınlık hissinizle, biçtiğiniz değerle vs. ilgilidir.. Yani boşa hayal kurmayın, kimse Lübnan’daki, Türkiye’deki ve Fransa’daki ölüme hiç bir zaman eşit değerde üzülmeyecek…

Nil Taşkın

Tags: