Dayatılan AVM Kültürü
Image: Pexels/@Tuur Tisseghem. CCO
Bugün Pazar, Türkiye’de ailece avm gezme günü… Koca bir ömrü heba edip, boşa oksijen tüketen insanlar ülkesinde böyle durum… Bir arkadaşın da dediği gibi, “kaynanam bana kaydı, bacanakla kaçtım, kayınbabamla yatsam günah mı” diyenlerin ülkesinde…
– 3 farklı türde roman okumadınsa (3 fantastik korku okudunsa sayılmaz, başka başka türlerlerde olacak!)…
– 3 dünya literatürüne girmiş iyi şairden şiir ezbere bilmiyorsan (sosyal medyalarda dolaşan şairler sayılmaz, içini karıştırıp, şairin hayatına bakıp kendin seçeceksin kitapçıdan!)…
– 3 dünya sinema tarihine geçmiş film izleyip özümsemediysen…
Bunları yapmadınsa, doğru oy kullanma ihtimalin tamamen şansa kalmış, iyi çocuk yetiştirme ihtimalin de…
Minumumu budur, daha azıyla değişim, gelişim mümkün değil.
* * *
Ayrıca AVM’lerin food court’larında yediği yemeği dışarda yemek yedik diye algılayan var!
Yıllar önce, aynı dergide çalıştığım 20’li yaşlarında evli, Almanya’dan Türkiye’ye dönmüş bir ailenin kızı bana bir gün anlatıyor böyle.. eşimle McDonalds’a gittik diye.. ben de hikaye nereye varacak diye dinliyorum.. ‘dışarda yedik’ demek istermiş meğer, çok şaşırmıştım o nedenle unutmuyorum.. yani tamam o gün evde pişirmedin, bulaşık yıkamadın ama fast food’larda ve AVM’lerde yediğin yemeğin senin yemek kültürüne bir etkisi olmaz! Açsındır, acelen vardır, alış-veriştesindir vs. karnını doyurursun o kadar..
Ayda bir, iki ayda bir bütçenin elverdiğince iyi bir restoranda yemeye çalışacaksın, salaş restoranlar dahil buna. Ve dünyada kebap dışında yemekler olduğunu da bileceksin.
Kendini zorlayıp Türk Tv ve radyolarında duydukların dışında başka müzikler keşfetmeye çalışacaksın..
Bunları yapmayanlar da yaşıyor elbette, yaşıyor da yaşamak denirse.. kendileriyle birlikle diğer milyonların hayatlarına da eziyet ederek maalesef, yanlış oylamaları ile, günlük hayattaki başka seçimleri, hal ve hareketleri ile…
Nil Taşkın