Devri Daim Olsun

Devri Daim Olsun

Image: Nil Taskin

Bu ‘devri daim olsun’ deyişini ölenlerin ardından taziye sözü olarak kullanmayı hangi aklı evvel başlattıysa, toplumun güncel konuşma kültürüne bir yanlış söz kullanımı daha eklemiş oldu. Toplumumuzda da tartma ölçme yok malum. Biri başlatmış herkes de kullanmaya devam ediyor.

Bir sultan, padişah, çok sevilen bir kral, bir lider yönetimdeyken ona söylenir bu söz sadece. ‘devri daim olsun’, yaşı, ömrü ve hükmettiği süre uzun olsun demektir.

Devri = Hükmettiği Süre

Ölen, hayatı terk eden birinin devri bitmiştir, daim de olamaz. Çoluk çocuğu, çok güçlü devam eden bir işi gücü, adına markası bile olsa, ölen kişinin devri bitmiştir.

Hayır bu söylendiği gibi ne bir Bektaşi ne bir Alevi söylemidir. Sosyal medyada o şekilde olduğuna dair yapılan söylemler de uydurmadır.

Bir de ‘reenkarnasyon’un yaşam döngüsünü katmışlar hikayenin içine. İnsan olarak ölüp, köpek olarak doğup, ölüp, tekrar bitki olarak doğup şeklinde döngüsü daim olsunmuş.

Bir Alevilik sitesi bu konuda şöyle diyor:

Devriye inancı Alevilik yolunda mevcuttur. Fakat bu inanç, bunun bir dilek olarak “devri daim olsun” şeklinde söylenebilecek, ya da bir kısım çarpıtanların anladığı gibi birşey değil. Devriye, ruhların ölümsüzlüğü temeline dayanan, iyi insanların aynı ruhla daha da üstün vasıflı olarak tekrar doğması, kötü olanların ise daha da aşağılık bir varlık olarak yeniden doğması inancına dayanır. Bu konuda farklı görüşler vardır. Fakat her ne olursa olsun burada, ölen birinin arkasından, böyle bir dilekte bulunmak, pek vaziyeti anlatabilir türden değil. Yani eğer devriye inancına sahipseniz, zaten iyi ya da kötü herkesin devri daimdir, yok eğer inanmıyorsanız, böyle bir dilek havanda su dövmektir.

Sıradan insanlara, üstelik devrini tamamlamış yani ölmüş insanlara, ‘devri daim olsun’ demek, alay eder gibi, dalga geçer gibi bir durum oluyor. Yeni yeni görmeye başladım, giderek artıyor ve her gördüğümde rahatsız oluyorum.

OKU:  İki Kişilik Masa

‘Devri daim olsun’ diyebilececeğimiz tek bir lider vardı yakın tarih içinde, o da 1938‘de sonsuzluğa intikal etti.

* * *

‘Işıklar içinde uyusun’, ‘yıldızlar yoldaşı olsun’ ve benzeri söylemler ise sanıldığı gibi yeni bir söylem değildir. Mezar karanlığından korkanlar için zamanında başlamış ‘nurlar içinde uyusun’ sözünün Türkçe kullanımıdır sadece. Buna da ‘insanlar karanlıkta uyumak ister’ diye saçma sapan itiraz eden bir güruh var. Sen karanlıkta uyumayı tercih edebilirsin, dünyada milyonlarca insan koridorun, holün ışığını açık bırakıp uyuyor. Ayıca bir bilinmeyene doğru seyahate çıktığı düşünülen bir sevilene, yolunu aydınlatsın, gittiği yer aydınlık güzel bir yer olsun, korkutucu bir yer olmasın temennisi bunlar.

Bunu bir elden ele, kulaktan kulağa yayalım herkes öğrensin, yok böyle bir söylem.

Nil Taşkın

Okurken ne dinlesem:

Loreena McKennitt – Marco Polo

Meditative Flute Music ~ Mysterious Night by Buddha’s Lounge


Ayrıca, Sarımsak değil, Sarmısak.