Unutulma Hakkı
Image: Pexels/@IrinaIriser. CCO
Sizi unutmalarını mı, yoksa unutmamalarını mı istersiniz? Yeryüzünden bugüne kadar milyarlarca insan geldi geçti, içlerinden sadece bir kaç bini iz bıraktı; iyi ya da kötü yaptıklarıyla yüzlerce hatta binlerce yıldır hatırlanmaya devam ediyorlar. Ama geri kalan milyarlar evrenin toz ve gaz bulutu içinde yok olup gittiler…
İnsanın anlam arayışı varola geldiğinden bu yana devam ediyor. Din hem bu anlam arayışının bir ürünü, hem hayatta yolunu bulamayanlara bir destek. Ama herkesi tatmin etmediğini de biliyoruz.
‘Unutulmamak’, bu anlam arayışlarında bulduğumuz anlayışlarından önemli bir tanesi. Tarihe iz bırakmak, insanlığa hizmet etmek, faydalı işler yapıp takdir toplamak, milyonları hatta milyarları eğlendirip sevilmek, insanlığın, tarihin akışını değiştirecek bir lider olmak… Bu unutulmamaların pek çoğunun ömrü 50, en iyisinin 100 yıl oysa. Biz sıradan insanları ise, varsa çocukları, en fazla torunları arada bir hatırlayacak olsa olsa. O zaman unutulmaktan korkmak niye?
Unutulmak isteyen Hakan Peker’i unutmak mümkün mü peki?
Geçen sene Hakan Peker’in bu söylemine YouTube’da denk gelmiş ve şaşırmıştım. Sunucular bunu Peker’in küskünlüğüne bağlasa da ben düşüncesinde bir noktada samimi olduğunu düşündüm ve takdir ettim. Hakan Peker unutulma hakkını kullanmak istiyordu, hatta mümkünse öldükten sonra ‘tüm şarkılarım silinsin’ diyordu. Şarkıları silinmesin elbette, ama zaten bir insan öldükten sonra ünlü bir şarkıcı da olsa, ancak çağdaşı ve onu dinlemiş bir kitle en fazla kendi ömürleri süresince onu anacak ve hatırlayacaktır.
Şarkılarıyla birlikte daha uzun süre yaşayan müzisyenler, şarkıcılar istisna olmakla birlikte var elbette, ama çağdaş, pop müzik için bunun ne kadar süreceğini henüz bilmiyoruz. Mozart’ın, Chopin’in, Brahms’ın ise hala yaşadığı bir gerçek. Rock, Pop ve benzeri çağdaş müzik için bunun nasıl gelişeceğini önümüzdeki yüzyıllarda yaşayanlar görecek.
Bir hastalığa çare, tedavi bulduysanız, insanların hayatını kolaylaştırdıysanız, eğlenmelerine, bilgilenmelerine aracı olacak önemli buluşlar yaptıysanız yüzlerce yıl unutulmayacağınız bir gerçek. Ama bu ultra yetenekli, çok çalışkan, çok şanslı, çok zeki milyarda bine girmek herkesin harcı değil. Öyleyse unutulmaktan korkmak yersiz.
Esmeray gibi ‘Uuutma beni, unutama beni… ya da Hakan Peker gibi, ‘unutulma hakkımı kullanmak istiyorum’ mu? İnsanlık tarihi o kadar uzun ki, ve sonsuz bir gelecek… unutulmaktan kaçış yok; o zaman unutulacağımızı, sonsuzluk içinde yok olacağımızı bilmenin tadını çıkaralım…
Hiç kimsenin boğazında düğümlenen hıçkırık, gözünden damlayan yaş olmayın… tüy gibi hafif yaşayıp tamamlayın ömrünüzü şansınız da yaver giderse…
Unutma Beni / Esmeray
Boğazında düğümlenen hıçkırık olayım
Unutma beni, unutama beni
Gözünden damlayamayan göz yaşın olayım
Unutma beni, unutama beni
Gölgen gibi adım adım
Her solukta benim adım
Ben nasıl ki unutmadım
Sende unutma beni, unutama beni
* * *
Hakan Peker’in söz ettiği ‘Unutulma Hakkı‘ ise, “kısaca kişi ve kurumların internette kendi adlarıyla arama yapıldığında gelen sonuçlar arasında kendileriyle ilgili bilgi, fotoğraf, belge gibi verilere arama motoru sonuçlarında yer verilmemesini isteme hakkıdır.
Nil Taşkın