Lost in Translation

Lost in Translation

Image: Lost in Translation/Bill Murray (as Bob Harris) and Scarlett Johansson (as Charlotte)

‘Lost In Translation’ filminin son sahnesinde Bob, Charlotte’un kulağına ne söyledi? Bu soru yıllardır merak edilip duruyor…

Bob whispers into Charlotte’s ear: “I have to be leaving, but I won’t let that come between us. okay?”

Şimdi ayrılmak zorundayım ama bunun aramıza girmesine izin vermeyeceğim. tamam mı?”

2003 yapımı filmin yönetmeni Sofia Coppola, son sahnede Bob’un Charlotte’un kulağına ne dediğini bilmediğini söylüyor. Kendisinin bu sahne için birkaç şey yazdığını, sonra hiçbirini beğenmediğini, olayı Bill Murray’in ‘improvisation’ına bıraktığını söylüyor her sorulduğunda. Son sahnedeki öpücük de, senaryoda olmamasına rağmen doğaçlama ile olmuş hatta.

Bill Murray de bugüne kadar bu soruya cevap vermedi. Ama bazı filmin çok meraklılarının dudak okuma, sesi çok açma vs. gibi tekniklerle iddia ettiği son cümleler var. Bunlardan biri yukarıda yazdığım.

* * *

Bill Murray 1950, Scarlett Johansson 1984 doğumlu. Yani 34 yaş fark var aralarında. Filmde anlatılan da öyle insani bir sevgi zaten, aşk değil heralde. Charlotte bir yerde Bob‘a ‘seni ilk gördüğümde üstünde smokin vardı ve çok dashing/havalı görünüyordun’ diyor, beğeni ifadesi diyelim. Hayatın iki ucunda iki insan da ortak duygu paylaşabiliyor sonuçta, İnsanlık halleri hep aynı çünkü.

Bu tabi ki nadiren yaşanan bir şeydir ama, kalabalık ortamlarda doktor bekleme salonu, havalanı gibi bekleme salonlarında veya bir kutlamada, törende falan… Etrafınızda uğuldayan bir kalabalık, çok eğleniyor görünen insanlar vardır. Size ise içinde bulunduğunuz durum çok saçma, çevrenizdeki insanlar anlamsız görünmektedir. Ortamdan kaçıp kurtulmak istersiniz. İşte öyle zamanlarda bazen biriyle gözgöze gelirsiniz, ikiniz de içinde bulunduğunuz ortamı ve durumu saçma buluyorsunuzdur o anda. Hatta ufak kaş göz işareti ile ortamı saçma bulduğunuzu ifade eder “n’aparsın katlanıyoruz” bakışı atarsınız. Bunlarınki de öyle bir durumda başlayan bir ortak duygu paylaşımı. Ayrıca her ikisi de içinde bulundukları ilişkileri de anlamsız buluyorlar.

OKU:  Hürrem Sultan, Safiye Sultan, 1. Elizabeth

Japon kültürü, Japon’ların aşağılanması, yok efendim ırkçılık söylemleri falan ise tamamen saçmalık. Ortamın iki insana hissettirdiklerini anlatıyor onların hepsi. Hiç modunuzda değilken gelen Japon bir escort size ancak anlamsızlık hissettirir çünkü. Komiklik olsun diye yapılmış bir şey yok ortada. Havayı, hissedilenleri yansıtmak amaçlı hepsi.

P.S.: Hacettepe’de Cultural Anthropology master programında, Prof. Dr. Bozkurt Güvenç’ten Japon Kültürü dersleri almış biriyim bu arada.

Nil Taşkın