Michael Schumacher, Aralık 2013’den Beri Komada

Michael Schumacher, Aralık 2013’den Beri Komada

Image: Michael Schumacher

Michael Schumacher’in yaşadığı sağlık sorunu annemin yaşadığı ile birebir aynı. Michael, hem başarılı kariyeri hem karakteri ile milyonların sevgisini kazanmış biri. Zaten severdim ama kaza olayından sonra sağlık haberlerini pek çok insandan biraz daha farklı takip ediyorum doğal olarak.

Michael, 29 Aralık 2013’de geçirdiği kayak kazasından bu yana, 11 seneyi geçti komada. Annem de 6 sene aynı koşullarda komada yaşadı. Johns Jopkins‘den Cleveland Clinic‘e, dünyaca ünlü beyin cerrahımız Prof. Dr. Cengiz kuday‘a her yerde çare aradık, çare yoktu. Biz de evde bir odayı yoğun bakım ünitesi haline getirmiştik. Annem komada yaşadığı süre boyunca 24 saat özel hemşire bakımı ve düzenli fizik tedavi gördü, Bir gün uyanırsa kasları çok zayıflamış olmasın, eklemler hala çalışır vaziyette olsun diye. Michael Schumacher için de ailesi benzer koşullar hazırladı bildiğim kadarıyla.

İnsanlar merak ediyor, özellikle İngiliz gazeteleri sürekli, genelde de gerçeği yansıtmayan haberler yapıyorlar sağlık durumu hakkında. ‘Komadan uyandı, düzelecek, daha iyiye gidiyor’ şeklinde. Tabii ki yüzde yüz bilemem ama aklı başında her nörolog, nöroşirurji veya yoğun bakım uzmanının da tahmin edeceği gibi, ben de tahmin edebiliyorum durumunu.

Evet, bir insanı çok sevdiğinizde onu yaşatmak için elinizden geleni yapıyorsunuz –biz de öyle yaptık– bir gün düzelebilir umuduyla. Çünkü o gidişin bir daha geri dönüşü yok. Ama annemin durumundan sonra benzer koma olaylarına ilişkin tonlarca vaka okudum. Bilinci yerine gelerek uyanan çok nadir vakalarda bile, komadan uyanan o kişi, bir daha asla sizin tanıdığınız o kişi olmuyor. Genelde okumayı, yazmayı, konuşmayı yeni baştan öğrenmesi gereken bir tabula-rasa beyin ile uyanıyor. Anıları da silinmiş oluyor, eskiden tanıdığı hiç kimseyi tanımayarak. Zaten bir insanın beyninden öğrendiklerini, deneyimlerini ve anılarını sildiğinizde o insan artık asla aynı kişi olmuyor. Benim anılarımı bir başka set anı ile değiştirin, ben artık ben olmuyorum. Bizi biz yapan öğrendiklerimiz, yaşadıklarımız, anılarımız. ve elbette her ne kadar iyi ve düzenli bir fizik tedavi uygulanmış olursa olsun, sağlık olarak zayıflamış ve elbette yattığı süre boyunca yaşlanmış bir bünye ile.

OKU:  Sinir Krizi Sonucu Çıplak Koşmak

‘Komadan uyandı’ denilen olay da, bizim hayal ettiğimiz gibi bir durum değil (yani öyle soap opera’lardaki gibi bir uyanış söz konusu olmuyor hiçbir zaman. Dizilerde gördüğünüz her şey gerçekçilikten tamamen uzak). Gözlerinin açık olması maalesef ki bir ‘bilinç hali’ olmuyor. Yani iki safhalı bir uyanış söz konusu, birinde ‘herhangi bir bilinç yok’, ki aslında biz buna ‘koma’ halinin devam etmesi diyoruz. Michael’ın durumu da benim anladığım kadarıyla bu. Bir de ‘bir kısım bilinç ile uyanması’ durumu var. Ama orada da dediğim gibi konuşmayı, yürümeyi, yazmayı, okumayı baştan öğrenmesi gereken uzunca bir süreç istiyor. Yani 50 yaşında küçük bir çocuk gibi yeniden hayata başlıyorsunuz gibi.

O nedenle Michael’in ailesi, sevenlerinin duymayı arzu ettiği açıklıkta, fotoğraflı vesaire bir sağlık açıklaması yapamaz, yapamıyordur. Çünkü aslında verilebilecek iyi bir haber yoktur. Sağlığı ‘stable’ denmesi de, ilave bir ‘enfeksiyon’ ve benzeri durum olmadan, nefes alıp vererek yaşaması durumudur sadece.

Yani evet kalbi atıyor, vücudu nefes aldığı, organları çalışıp görevlerini yaptığı için yaşıyor ama beyin görevini yapamadığı için bizim tanıdığımız, bildiğimiz Michael 2013 Aralık’ta 44 yaşında gitti diye tahmin ediyorum maalesef.

Ve sonu belirsiz bir koma hali dünyanın yaşaması en zor durumlarından biridir.

*
Uzayan komalara bazen ‘bitkisel hayat’ denebiliyor. Hastanın eline ayağına bir iğne batırdığınızda bir tepki veriyorsa durumu ‘koma’ hali, birkaç yılı geçtiyse ‘bitkisel hayat’ denebiliyor. ‘Bitkisel hayat’, ‘koma’nın bir versiyonu ama  Harvard ve Cleveland Clinic birbirinden biraz farklı tanımlamışlar.

Bu ‘koma’ veya ‘bitkisel hayat’ durumunda hastanın gözleri açık, dış uyaranlara minimal, ufak tefek reaksiyonlar var, esneme gibi, fakat farkındalığa sahip değil, belki bir yenidoğan kadar bilince sahip.

OKU:  Beni Alkışlayın Anacım... Alkış!

Koma’daki kişinin geri dönme ihtimali diye bir ihtimal var. ‘Koma’ hali uzadıkça, yani birkaç ayı geçince bu ihtimal azalıyor, ama o ihtimal var. Birkaç aydan kısa süreli ‘koma’larda geri dönüp normal hayatına dönenler var. 1-3-5-9-12 yıl geçtikten sonra uyanan istisnalar da var, ama onlarda normal hayata dönüş pek söz konusu olmuyor.

Annem bir açık kalp ameliyatı sonrası pıhtı atması soncu komaya girmişti. Michael ise, kayak yaparken başını bir kayaya çarpması sonucu. Sağlık açısından kan pıhtısı ile kafanızı kayaya çarpanın etkisi aynı olabiliyor maalesef.

*
Gelen bir soru üzerine son bir ek yapayım: Annemi kaybettik maalesef. ‘6 yıl yaşatabildik bu şekilde’ diye belirtmiştim. Annem, Michael’dan bir 10 yaş kadar daha büyüktü o süreçte. Michael 44 yaşında girdi komaya, annem 55. Michael bu şekilde biraz daha yaşayabilir ama aslında ailesi için üzücü ve yıkıcı bir durum.

Annemin komaya girdiği tarih (Aralık 1998) ve sonra kaybettiğimiz tarih (Şubat 2004) olmak üzere, iki ölüm tarihi var aslında. Bu tür durumlar yaşayan herkes için öyledir diye tahmin ediyorum. Komaya girdiği günden sonra bir daha hiç sesini duymadığımız, hiç gözlerimize bakmadığı için, o gün asıl kaybı yaşadık, ama bedenen de bizden ayrılması bir 6 yıl kadar daha sürdü.

Tabii insan hikayelere sığınmak istiyor böyle durumlarda. Bize çok düşkündü annemiz, biz de ona. ‘Bizi bırakması kolay olmadı’ dedik o dönem, kendimizi avutmak için.

Hayatta maalesef pek çok zorlu deneyim ihtimaller dahilinde bizi bekliyor yaşadığımız sürece. Bu da yaşanabilecek en zor durumlardan biriydi.

Nil Taşkın


Michael Schumacher Health Update: Where is Schumacher now? Former Ferrari boss update

OKU:  Bir Aldatma Vakası...